singing in the rain'deki gibi dans etmeyi filmi ilk izlediğim zamandan beri istemişimdir, ki bu epey küçük yaşalara rastlar. bu gün okuldan çıkacakken baktım yağmur indirecek, dedim ki laia, hasta olacaksın evet, işlerini yapamayacaksın evet, ama olsun yağmur altında üzerinde yağmurluk olmadan yürümeyeli epey zaman oldu. dans edemezsin o kesin de en azından yürü. mp3 player denen mucizevi aletimi de bulmuşum, (kaybolmuştu olabilecek en komik yerden çıktı ne işi vardı ben de bilmiyorum, ama mutfak dolabının içinde, annecik buldu sabah)çıktım şakır şakır yağan yağmura.
yaşadığımı hissettim o kadar iyi geldi ki, şimdi hapşırmalar burun akmalar başladı, ayrıca doluya dönüştüğünde biraz kafam acıdı, ayrıca eve gelebilmem 1,5 saat sürdü, ceketim kazağım, saçım tamamen sırılsıklamdı (ki evden geç çıkmamın ve bugün ilgilenmem gereken işlerin yarısı ile ilgilenememin sebebi saçımı kurutmak için uğraşmış olmamdı). ama çok güzeldi. arada sırada yapmak lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder