Pazar, Aralık 12, 2010

Bembeyaz gece

Önbilgi 1: Bugün yani yaklaşık bir saat önce sona eren gün dünya rakı günüydü.
Öbilgi 2: Ankara kar altında.
Önbilgi 3: Elbette rakı içtim, ama yaş ortalaması 50 olan işyeri arkadaşlarıyla.

Her sabah doğan güneşten çok, her kış yağan ilk kar umutlandırıyor beni hayata dair. Nedenini bilemiyorum, kestiremiyorum. Tek bildiğim bunun böyle olduğu. Bu nedenle 17 yaşımdan beri ilk yağan karı kendimce bir ritüelle kutsarım, yani kar altında yürüyerek konyak içerim. Bu ritüelin dışına çıktığım nadirdir. Bugün de ritüeli bozmadım. Gereksiz yere üzerime aldığım sorumlulukların boğuculuğuna rağmen ritüeli yerine getirdim. Lakin bugün aynı zamanda dünya rakı günüymüş. E ne oldu? Elbette gündüz içtiğim konyağa aldırmadan 3 duble de rakı içtim. Demem o ki fena halde sarhoşum.  

Sarhoş aklım bembayaz olunca Ankara'ya bile aşık olacak neredeyse. Komik, şimdi aklıma düştü. Bir zamanlar, bir kıza deli gibi aşık arkadaşıma "Bak, çok güzel kar yağıyor, bu şehir kar altında gerçekten güzel, onu şimdi arıyorsun ve Seğmenlere götürüyorsun. İnan bana bahar aylarından çok daha fazla etki eder, kar altında Ankara." önerisinde bulumuştum. Komik olan işe yaramış olması. Hala birlikteler.

Tekil olunca muhabbeti ekleyemedim, bembeyazın yanına. Neyse artık bir dahaki karda bembeyaz muhabbetleri gerçek kılmak dileğiyle...