Salı, Aralık 12, 2006



özet yapmak lazım mevzular yine birikti. istanbul'da bir kadro açılmış bunu öğrendim çarşamba günü. cuma son günmüş başvuru için. her daim mevcut karamsarlıkla zaten alınacak bellidir, gitmeyeyim diye düşünürken, perşembe sabahı ders arasında f. ile sohbet ederken f. boşver be laia git ne kaybedersin gezmiş olursun dedi. bunun üzerine ikna olup hemen bilet ayırtıp, kardeşi muhtara göndermek suretiyle evrakları tamamlayıp atladım trene.

sabah 7.30'da haydarpaşa'da trenden indiğimde sisli bir hava karşıladı beni. malum her ankaralı gibi istanbul'un belirli yerlerini bilmekteyim, ve tabi ki acil durumlarda alternatif yollara dair bir fikrim yok. önce bildiğimiz yolu yani vapur ile eminönüne geçemye denedim , vapura da bindim hatta. ama indirdiler sis nedeniyle seferler iptal diyerek. ve ufak çapta bir macera başladı. neyse efendim uzatmadan gideceğim yere dört saatte gittim ve bu arada aklımda düzenli alarak dönen "ya olursa nasıl yaşayacağım ben buralarda" düşüncesiydi. başvurdum, gezdim, a.yı bekledim. u. ile tanıştım, ertesi gün f ile ı. da geldiler b. ile ö. zaten oradalar, onlarla içtik, gezdik, bol miktarda yedik vs... dün sabah geldim yeniden toplantı a'nın doğum günü, geçti gün.

yoksa 28 yıllık ankara macerası sona mı erecek? ürktüm ya ben. aslında san fransisco resminden ziyade daha önce kullanmış olduğum şaşkın ördek yavrusu bu gündem için daha uygun olur gibi geliyor. ama bu resim de pek güzel. bakalım bakalım.

Hiç yorum yok: