Salı, Mart 27, 2007

filmlere yansıyan avrupa dergisi'nden

"meydandan geçerken onu operanın önünde otururken gördüm yanına gittim, oturdum.

bir süre sonra oradan geen bi siyah onu tanıdığını söyleyerek yanımıza geldi karşımızda durup konuşmaya başladı ve 40 dakika boyunca durmadı sokakdan bahsetti
sokağın insana neler yaptığından
neler öğrettiğinden
fransanın son 2,3 senede nasıl değiştiğinden ve sarkozy gelecek seçimleri kazanırsa fransayı terk edeceğinden
2 sene çalışmış galiba, sonra 2 sene sokakta yaşamış
çocuğu ve karısı yüzndençalışmak zorundaymış, ama "respect"miş, o yakarmazmış öbürleri gibi
bir arada, savaş sırasında somaliye gitmiş fotoğraf çekmeye ama belediyeye sunduğunda fotoğraflarını sergi için (takım elbise giyip) reddetmişler, çünkü onlar sadece salak şeylerle ilgileniyormuş
siyah olduğu için polislerin on nasıl sıkıştırdığını anlattı
bi keresinde boğazına sarılmış biri
bu "bana sen diyemezsin siz diyeceksin" dediğinde
dav açamamış ama etrafta hiç tanık olmadığından
chirac ve sarkozy emirlerle bir olup fastaki bütün otları yaktırmışlar, o yüzden fransada ot yokmuş
ama kokain kullanan yüksek tabaka için sorun değlmiş bu, joint içenin sorunuymuş
o arada 40 dakikanın sonunda sağımızdan bir hintli geldi; yaşlı beyaz saçlı, gözlerinin kenarlarından kırmızıları görünüyor, üzerinde beyaz bir t-shirt var
hintli bunun tam yanında durdu ve "quel pays?" dedi, hangi ülkedensin? bu hintliye baktı, kafasını sola omzunun üstüne doğru çevirerek, hintli çok yakın duruyordu
hiç bir şey demedi ona, bize dönüp "görüşürüz" sonra dedi ve hızla uzaklaştı
hintli bize dönüp "neydi bu?" deyince hiç bir fikrimizin olmadığını işaretledik ve hintli de bizi bırakıp gitti.
vofff.... dedim. tout ça, c'est trop absurde. saçmalığın daniskası"

cüret a.

Hiç yorum yok: