Pazartesi, Aralık 29, 2008

hissiyatımız üzerine...

efendim, yenilgi duygusu ile başa çıkmamız pek kolay olmadı. ama güvenilir dostların elinde, hızla iyileştiğimizi de teslim etmemiz gerekir. ama tabi bu konuda en büyük destek, berlin'de geçirilecek bir ay fikri. birazcık derlenmem için bu şehrin ve bu ülkenin sınırlarının ötesi gibi yok. bir de yeni işyerimdeki bir arkadaştan edindiğim bir takım bilgiler, berlin'in tam da keyfime göre uzaklaşma olanağını sağlayacağına işaret ediyor.

ama tabi berlin işi de belirsizliğini koruyor. ya evet belirsizliğin yaratıcılığı önemlidir, diye bağrınabilirim. ama yani kendi hayatımda birazcık belirlilik fena olmazdı. yani ne zaman gideceğim bir an önce öğrenme isteğindeyim. neyse yarın bu işle ilgileneceğim. olumsallığa ise berlin'de yol vereceğim. ya da bunu dile getirme kapasitesine sahip olmak ile doğrudan bağlantılı olarak, kendimizle yüzleşme fırsatı yakaladım. komik bir şekilde de hali pür melalimden gayet memnunum.

yazı yazarak ifade etmek pek güç gelse de, deneyeceğim, tam ruh halimi açıklamayı. öncelikle bu hikayenin yaşamamı derinden etkilemesine izin vermeme uğruna attığım tüm adımlar, aslında nasıl hızla hayatımı derinden etkilemesine izin verdiğimi gösteriyor. o halde, bazı şeylerle başa çıkabilmek için, koy ver gitsin taktiği daha yerinde. ben de galiba bunu yapacağım. ama işin aslı şu ki, çalışmam da lazım. keza tezimin outline'nı olmadan bu sınava bir kez daha girmeyeceğim. bu konuda netim. geri kalanı önemsiz.

işte böyle sevgilili okuyucu. toparlama yolunda ilerliyorum. kendi hikayemde bunun bir kopuş mu yoksa sıçarama mı olduğu, yoksa devamlılık mı arz ettiği önümüzdeki günlerde kendisini gösterecek.


Hiç yorum yok: