Cuma, Ekim 27, 2006

iletişim ve mucize

artık yeter ben daha fazla yokmuş gibi yapamayacağım, hayatımıza giren erkekler tarafından yokmuş gibi davranmak konusunda aldığımız eğitimde ikimizin de oldukça başarılı olduğumuzu kabul etmek gerekiyor. gerçi annelerimiz de bu konuda güzel bir misal teşkil ediyorlardı önümüzde, yani sadece babalar sevilenler sorumlu değil gibi. amacım kesinlikle bir tür psikiyatrik analiz yapmak değil, ne de olsa bu konu beni aşar. ama şurası bir gerçek ortak özellik yani iletişimi imkansız hale getiren ortak özellik yokmuş gibi yapmak sanırım ve bununla bağlantılı kırgınlıkları anında dile getirmeyip biriktirmek. iki kadın sağlam bir dostluk ilişkisini nasıl harcar'ın canlı örnekleriyiz, sanki. en korkunç kısmı gerçekten iletişim teknolojileri üzerine yapılan tüm tahlilleri doğrulayan tuhaf hayatlarımız var. bir örnek hiç tanımadığım bir adam abd'den bayramımı kutlayabilirken, ya da ortak dil bilmediğimiz halde birbirimize gönderdiğimiz resimlerle, bir brezilyalı ile iletişim kurabilirken, ben dibimdeki çoğu zaman en yakın hissettiğim insanla iletişim kurabilmenin yolu olarak blogumu kullanıyorum. ve tabi ki bu durumun temel nedeni o kadar çok yokmuş gibi yapıldı ki karşılıklı geriye sadece nasılsın sorusuna verilen gündelik cevaplar kaldı.

gel gör ki ben bu oyunu en iyi oynayanlardan biriyim, ama başka bir yaşam istiyorsam birşey yapmak zorundayım. blogunda okuyorsunuz yazamıyorum demiş, okumayız dilersen diyip kestirip atabilirim mümkün. ama mümkün olan başka bir yol da biriktirilen kırgınlıkları karşılıklı huysuzlukları gerekirse bağıra çağıra kavga ederek ortaya koymak ve bir rahatlamak, ve rol yapmaktan vazgeçmek. mümkün mü? mümkünse cidden işte budur mucize. dün yağmur altında ıslanmanın verdiği keyfi tadarken, aklımda ne kadim aşklar ne de yeniler vardı. olsaydı birlikte zıplayıp gülseydik vardı sadece. özlem yoğun bir özlem onun da paylaştığını bildiğim şöyle etraflıca güzel bir analiz ardından kahkahalar ve tüm bunlara eşlik eden güzel bir müzik ve şarap. iletişim gerçekten sadece mucizevi hallerde mi mümkün? öyleyse mucize bize ne kadar uzakta? f. bir yazısını şöyle bitirmişti: "dünyayı öküzün boynuzlarından ellerimize almak için..." bu yazı için çok abartılı bir sonuç gibi görünebilir ama dünya ancak yakınımızdakilerle olabildiğince güzel bir iletişim kurmakla farklı hale gelebilir. en azından bence...

Hiç yorum yok: