Salı, Eylül 12, 2006

gel git li ruh halleri içinde, yaşamaya devam, bunlar sonra da düzenli günlük tutulacak , unutulmuyacak yaşananlar.
tez bitti, hiç bitmeyecekmiş gibiydi bitti, biterken depresyonu da bitirir diye umut ediyordum, ama sadece rol yapma yeteneğimi arttırdı, en azından sokak ortasında ağlamıyorum artık. aslında bu da yalan, iyi hissediyorum kendimi ara sıra ama bir tuhaf manasız hüzün ile başetme gayreti içinde rol yapıyorum. kafamın ne ara bu kadar karıştığını ne zaman kendimi bir tür girdapın içinde bulduğuma dair de bir fikrim yok.

sanırım tatil yapmam lazım eğer mümkün olabilirse...

yani aslında ne yapmam gerektiğine dair söylediğim düşündüğüm herşey boğuyor beni bir süre sonra
üzgün müyüm, bilmem nedir bu kadar karmaşık hele getiren yaşamı...

bugün heralde gazetede okudum emin değilim, picasso'nun guernica tablosuna ilişkin bir şeyler, sonra o köyün bir resmini daha buldum netten, büyük ihtimalle hava saldırısından önceki halini resmetmek istemiş birileri. hoşuma gitti. guernica'yı savaşın ve katliamın örneği simgesi haline gelmesinden iyidir didye düşündüm. ancak bir yandan da yaşananı yok saymak da tehlikeli, bilmiyorum, bu kafa karışıklığı ile yazmamak lazım sanırım, şimdi gidiyorum.

Hiç yorum yok: